Turkcell - Yolda Takip?

~ irigitte fardot , 11/20/2012 2:52 ÖÖ

Turkcell, “Yolda Takip” diye bir servis icat etmiş. 

Servisi kullananlar takip etmek istedikleri kişinin telefon numarasını operatöre gönderiyor, sonra telefon numarası sahibi "evet" diye yanıtlarsa operatör bu kişinin nerede olduğu bilgisini merak edene gönderiyor. Bunun ciddi bir hak ihlali olduğunu düşünüyorum.


Telefonunuzu bir yerde unuttuğunuzu düşünün. Ya da güvendiğiniz ama güvenmemeniz gereken ve bunu henüz bilmediğiniz birinin yanındasınız, yalnızca 2 dk telefonunuzu yanınıza almadan bu kişinin yanından uzaklaştınız. Bu 'evet'i almak ne kadar zor olabilir ki takip etmek, zarar vermek isteyen için?

Servis özellikle şiddet gören kadınlara zarar verecektir. Kadının telefonuna kolayca erişebilen bir 'koca', 'abi', 'baba' ya da 'kardeş'in bu servisi kullandığını hayal edin. Kadın telefonunu kimseyle paylaşmıyor, yanından ayırmıyor ve 'evet' demeyi kabul etmedi diyelim, bu kez de servis mesajına cevap vermediği için tehdit altında kalabilir.

Cinsiyet bağımsız olarak düşününce de 'işveren-çalışan' kombinasyonu gelebilir akla. İşverenin çalışan üzerindeki etkisini biliyoruz. İstediğiniz kadar “Birey bu servise onay vermezse kullanmaz” deyin, onay vermek zorunda bırakılabilir. Takip edilmek istenen çalışan bu talep karşısından ne der, ne yapmak zorunda bırakılır?

Lütfen beni komplo teorileri üzerine kasan biri gibi düşünmeyin. :)

Ama insanların 'hayır' deme hakkının sosyal eşitsizlikler tarafından engellendiği bir dünya var dışarıda, biz bu dünyayı göremeyebiliyoruz bazen.

Biliyorum bazı akıllı telefonlarda da bu tip uygulamalar var. Takip edilmekten hoşlananlar, kıskançlık krizlerinden beslenerek yaşayan bazı çiftler ve şu anda genelleme coşkusuyla yanıp tutuşsam da bilgi eksikliğinden tanımlayamadığım başka bazı gruplar kullanıyor bu uygulamaları. Bu app’ler bireyin üzerinde daha çok hakimiyet kurabildiği bi alanda. Erişilmesi biraz daha güç, daha az kullanıcıyla sınırlı vs. En önemlisi de kimse size bu app’leri kullanma ya da kullanmama konusunda tercih yapmak zorunda bırakmıyor. App’i indirmediğiniz sürece “konumunu öğrenicem seni takip edicem, bana evet de” taleplerini almıyorsunuz.

Herhangi bir cep telefonu ile kolayca kullanılabilecek Yolda Takip çok daha tehlikeli bi servis bence. Sizin isteğiniz dışında size konum takip talebi gönderen biri var ve sizin bir cevap vermeniz gerekiyor, 'evet' ya da 'hayır'.

"İki taraf da razıysa ne edelim" dememeli, rızanın ne biçimde alındığı belirsiz.

Zaten 21 Aralık da yaklaşıyor.
Big Brother deseniz gözü hep üzerimizde.
Sonumuz ensemize, bileğimize (artık neremizeyse) takılacak çipler... :)
O sona kadar biraz daha anonim dolaşalım, hadi ya.

Ben servisin kaldırılması için Turkcell’e aşağıdaki linkten şikayette bulunacağım. Belki siz de bunu yapmak istersiniz ve Turkcell üzerinde baskı oluşturabiliriz:
http://www.turkcell.com.tr/site/tr/bizeulasin/Sayfalar/turkcellhizmet/turkcellhizmet.aspx

Servis hakkında bilgi için:
http://www.turkcell.com.tr/bireysel/servisler/Sayfalar/Turkcell-YoldaTakip.aspx

Bu da servisin tuhaf posteri:
https://pbs.twimg.com/media/A7zes61CEAAgrWT.jpg:large

GELECEKTEN EDIT: Yolda Takip kaldırıldı!

Delphi sanrısı

~ irigitte fardot , 7/30/2012 6:48 ÖS

Burada dağlar tanrıların suretine bürünüyor geceleri. Görmesin diye Odeipus ellerindeki baba kanını, ay dağların arkasına saklanıyor. Apollon ise güneş eteklerine vurduğunda değil, lacivert battaniye üzerine serildiğinde üzülüyor günebakanlara.

Ve kâhin bırakmış olacaklardan haber vermeyi. Yaşayıp görmek zorunda kalacağız geleceğimizi.


Kasım 2010 @ Delphi, Yunanistan

şunu anlatacak bir kelime olsa:

~ irigitte fardot , 6/30/2012 5:17 ÖS

"her lafına "bütün kadınlar şunu ister", "bütün erkekler böyle yapar" diye başlayan, müthiş bir özgüvenle konuşan, siz daha köroğlu'nu tanıyamamış, kendinizi bulamamışken dünyadaki her kadını adamı bu kadar yakından tanımış olmasıyla afallatan kişilere bir ad takılsa... (medyadaki yansımaları: her genç kız gelinlik hayali kurar, her erkek aldatır, her kadın anne olmak ister, ilh.)"


olmayan kelimeler ajandası, metis (2012)

yürüme II

~ irigitte fardot , 5/18/2012 5:33 ÖS

irem.exe.12.03 (son indirip kurduğum halim) 

apolitikliğin dibine vurdum. 
bu arada politically correct olmanın yepyeni yollarını öğrendim; bu da bir şeydir. (bu blogda örneklerini göremeyebilirsin, o ayrı)
sekiz aydır gebeydim, sonunda bir titr doğurdum.
çemberin içindeyim ama kendimi bildiğimden beri aynı anda birden fazla yerde olmak istiyorum. neden?
haberleri okurken peşimden birileri koşturuyor, bir an önce bitirip aksiyon almak istiyorum.
olmayınca üzerine düşünme işini iptal ediyorum.
çişimi galatasaray'ı tuttuğumdan daha iyi tutuyorum.
gözümün önünde hastalanıp gözümün önünde sıradaki destinasyona ulaşan arkadaşımı gördüğüm halde yolculuğumu daha güzel hale getirecek adımlar atmıyorum.
sevgilime psikolojik baskı uyguluyorum ki göçebe hayatımız son bulsun. halbuki nolduysa yerleşik hayata geçen ilk kabile yüzünden oldu.
bunları yazarken diğer yandan da aylık faturalarıma dair bazı fasulye hesapları yapıyorum.
kendimi vermiyorum; belli ki aynı anda birden fazla şey de yapmak istiyorum.
kendime güveniyorum ama çevreye güvenmiyorum.
işimi seviyorum, eğlenceli bir ortamda tatlı insanlarla birlikte çalışıyorum.
fakat irem orijinli bir sorun var ki onu çözemiyorum.
herkes için mütevazı, kendim için büyük bir ay adımı atmak istiyorum.
bir şeyler başladı belki de.
peki ben o başlangıcı ne zaman hissedicem?
ne zaman hırs sahibi oluyordum?
ne eksik de averaja oynuyorum?
doluyum.
zaten boş da değilim, bilirsin.
bir şey bulup hayatımı ona adamak istemiyorum.
hayatımı adayacak bir şey bulmak istiyorum.
beni yattığım yerden her sabah heyecanla kaldıracak bir şey arıyorum. (şu anda yaptığımın/yaptıklarımın 'o' olmadığını göstermez bu ama EVREKA diye bağırmak başka bir şey. ve kombinasyon diye güzel bir matematik konusu var.)
arayacağım; doğrusu bu.
aslında fiziki olarak arıyor değilim, sadece aramak konusundaki açık görüşüm beni arıyor gibi gösterebilir. 

yürüme'yi kalbimle okudum.

gözlerimi kapattığımda ya kendimi bi gemide görücem (mandalina ağaçları ve marmelat gökyüzü ile, ne sandın) ya da o sözleri ben yazıcam.

yapmadan, olmadan hiçbir yere gitmiyorum.

i love my tide extra high

~ irigitte fardot , 1/29/2012 9:14 ÖÖ

I got some things to tell you.
They're about.. things.
Life.

Is this the way, really? Do we have to spend our whole life climbing up a certain ladder where you can't see where the steps end? A life that goes away trying to keep your balance while making sure there's a life net under you. You fall, you set the net and start climbing again. Now what the fök is that? OK, you don't necessarily have to fall. Yet again, you might have to wait a couple of centuries to go just one (1) step further.

Bad metaphor.

What I'm trying to say is that.. LET ME LIVE.

Why don't you take another little piece of my heart?

(Sorry couldn't help myself haha)

OK.

I was talking to one of my friends the other day. We've been friends like forever and we've been longing for things we can't even explain and and aaaand why is that? We want our real lives to get started. Why is it so hard to accept that they already did? We feel like we're done waiting. And what's real anyway?

Do we have to go for some certain career routes (mostly corporate) and imitate others? There are a million different jobs out there you can choose. Why don't we have the courage to try something different?

Not that we have precise plans in our minds... We do have some hints though. Whenever I close my eyes (As Gamze told me once - to picture myself doing something I love) I'm at a beach, feeling the warm sand with my bare feet, surrounded by people who are enjoying what I'm serving. It doesn't have to be food, drink, or anything related to feeding. There are many kinds of feeding. Maybe I'm feeding their ears. Maybe I'm feeding their eyes. Maybe I'm doing both.

And MUSIC. Per se. Will be rocking all of our lives. It's not gonna be a background kind of music. It's gonna be the reason. It's gonna be the result.

I know we'll find it sometime.

I know I'll find it sometime.

günizim,

~ irigitte fardot , 1/06/2012 1:14 ÖS

beni duydun.

seslendim ve geldin.
sarıldın sıkıca.
gerçekti.

şu kılavuz muhabbeti başka bir şeye dönüştü yalnız.

sormıycam eğer sen de sormuyorsan, dedim.
ama insan kendini tutamıyor ki kızım.

seninle müziği paylaştık.
ortak, yüz kızartıcı bi geçmişimiz bile var.
öyle kolay değil minik kuşum.
daha çok şarkı söyliycez birlikte.

önceden senli olan hiçbir şey bundan sonra sensiz olmıycak.

hep orada kalacağını beynimdeki sınırları aşıp kanıtladın.
kalbimle konuştun.
çünkü sen bir meleksin; hem de sözlükteki ilk anlamıyla.