for whom the bell tolls

~ irigitte fardot , 7/27/2009 4:42 ÖÖ

Bırak her şey daha iyi olmasın irem, ne gerek var ki harbiden? Nedir bu bağlılık amacı senin içini oyup kendi içiyle doldurmak olana? O seni 'beğenmiyor'. Yaftayı sana kendi yapıştırıp 'hoho, yazana bak' diye dalga geçiyor. 'Değiştin' diyor, değiştirmekten özenle kaçtığı mutsuz sesiyle. Bi anda değiştim, garip bi canlıya döndüm ben. Ne desen nafile, 'öyle' diye diretiyor. Seni senden iyi biliyor. Ve herkes salak, her şey bok, insanlar çok çok çok... Dayanamıyor. 

Ben bugün,

~ irigitte fardot , 7/20/2009 9:13 ÖÖ

Hapiste ağız içi kanseri ve sarılık hastalıklarına yakalanan, ilgili kanuna göre (iyileşirse tekrar geri dönmek üzere) tahliye edilmesi gerekirken sahte raporlarla hastaneden hücresine geri gönderilen politik suçlu Güler Zere'nin özgür bırakılmasını talep eden kampanyayı destekliyorum. Zere çaresizce ölümü beklerken ben yalnızca ülkemin kendi insanını "bu vatandaş", "bu değil" der gibi ayırıp kayırmamasını, hukukun işlerliğinin önündeki engellerin (kişi/şey) her türlü bedelin göze alınarak kaldırılmasını, adaletin nüfuzlu (ve ekseriyetle darbeci) paşalarımız haricindeki vatandaş için de yerini bulmasını dileyebiliyorum. Ne acı.

edit: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, aralarında hükümlü Güler Zere'nin de bulunduğu 4 kişinin kalan cezalarını kaldırdı. Aman zahmet oldu ağam paşam! (6 Kasım '09 @ Radikal)