1
~ irigitte fardot , 5/18/2010 3:09 ÖS
Sonra güneş yüzüme vuracak, rengarenk kör noktalar oluşacak; sendeler gibi olacağım. Oynayan çocukların sesi kesilecek. Seyyar satıcılarınki de. Kendimi güven oyunundaki gibi bırakacağım geriye doğru. Hiç korkmadan. Her zamankinden. Oyunda da cesaretliyim ya, aslında "ya düşersem" düşüncesi aklımın gerisindedir hep. Bu kez olmayacak. Hiçbir şey olmayacak aklımda. Aklım olmayacak. O an için aklım bile olmayacak. Gözlerim tekrar görene dek olup bitecek her şey. Yeni hayatım her gün başlıyor. Her gün sona eriyor. Ama o nanosaniyede yeni hayatım hiç bitmeyecek. Sonsuza dek düşeceğim. Sonsuza dek güveneceğim. Sonrası? Nasıl istersek öyle.
hangi güven oyunuymuş bu? eğer oyun kuramı literatüründe geçen "trust game" ise oyunun subgame perfect equilibrium'unun "no trust" olduğunu aklından çıkartma bence. zira irrasyonaliteden kimseye fayda gelmez.